YERELİ ULUSALIN VESAYETİNDEN KURTARMALIYIZ!


Prof.Dr.A.İlter TURAN

Yerel seçimler gerçekten yerel mi? Soruyu düşünmeden hemen cevaplamak isterseniz, saçma bulmanız normaldir. Belediye başkanları ve meclis üyelerini seçeceğimize göre seçimler tabii ki yereldir. Fakat  kampanyanın nasıl yürütüldüğüne, adayların nasıl belirlendiğine bakınca, cevabın bulanıklaştığını teslim edeceksiniz. İsterseniz konuya adayların belirlenmesinden girelim. İstisnasız partilerin adaylarını genel merkezler ve genel başkanlar belirliyor. Pekiyi bu işi nasıl yapıyorlar? Bazen örgüte, bazen güvenilir kişilere danışarak. Kimi zaman da kamuoyu yoklamalarına başvuruluyormuş. Bu yöntemlerin karışımını kullanmak da mümkün.  Ancak aday belirleme sürecini etkileyen faktörler saydıklarımla sınırlı değil. Urfa AKP adayının belirlenmesinde olduğu gibi, bir ilin milletvekilleri işe karışabiliyorlar. Genel başkan partisinin parlamentodaki durumunu düşünerek, yani ulusal hesaplar yaparak, yerelde kaybetme olasılığını kabullenip, güçlü adayı reddedebiliyor . Ana muhalefet partisi de, değerinden kuşku duyulmasa bile, İstanbul ve belediyecilik konuları ile yakından tanışma fırsatı bulamamış, ulusal şöhrete sahip bir milletvekilini büyükşehire aday gösterdi. Özetleyelim, liderler, belediye başkan adaylarını yerel tercihlerden çok partilerinin ulusal ihtiyaçlarına göre belirliyor. Halbuki, yerel yönetim adaylarını partilerin yerel örgütleri belirlese, yereli ulusala tabi kılan temayülden kurtulmak daha kolay olmaz mıydı?

 

Ülkemiz dünyadaki iktisadi bunalımdan etkileniyor, daha da fazla etkilenmesi bekleniyor. Hükümetimiz, iş dünyasından gelen namütenahi uyarıyı görmezlikten gelerek, krizin ülkemizi fazla etkilemeyeceğini, bizi teğet geçeceğini, sıkı önlemler almamıza gerek olmadığını söylüyor. Değerlendirmelere bakılacak olursa, yerel seçimler tamamlanmadan hükümetimizin ciddi tedbirler alması muhtemel değilmiş. Martın ikinci yarısına kadar iktisadi kriz sabırla bizim yerel seçimleri tamamlamamızı bekler mi dersiniz? Tersi herhalde daha muhtemel. Kriz yokmuş gibi  hareket edersek -ki öyle olacağı anlaşılıyor- derinleşmesi doğal olur. Ekonominin selameti için gereken tedbirlerin yerel seçimlere tabi kılındığı bir ortamda, seçimlerin yerelle sınırlı olduğu iddia edilebilir mi?

 

Dış politikaya baktığımızda da farklı bir görünüme rastlanmıyor. Başbakanımız bölge barışına önderlik edecek bir ülkenin liderine uygun olmayan sertlikte demeçler vererek hem Arap dünyasını hem de İsrail’i rahatsız etti. Üslubu ve yaklaşımı, yakın ilişkilerimiz olan ABD ve AB’ni de kendisine hayran bırakmıyor. Bu arada hükümet içerde de ırkçılık görünümü kazanan bir dizi olay karşısında sesini çıkarmamayı tercih etti. Neden? Bazılarına göre, bu da yerel seçimlerde iktidar partisinin sağından gelebilecek oy kaybını önlemek için bir taktikmiş. Görülüyor ki, yerel seçimlere ilişkin endişeler dış politikayı da teslim almış, yerel bu defa uluslararasına yansıyor.

 

Yerel seçimlerin ikinci bir genel seçim havasından kurtarılması, bir yandan ulusalı belirlememesi, diğer yandan ulusala tabi olmaması için yereli ulusalın vesayetinden kurtarmalıyız. Yerelin ulusaldan özerkleşmesi kapsamlı bir proje gerektirir ama bir sonraki seçimlerde adayların yerel örgütler tarafından belirlenmesi uygulanması kolay bir başlangıç oluşturacaktır.

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap