A.İlter TURAN
SİYASET PENCERESİ
İki yılda bir tekrarlanan Amerikan kısmi seçimleri bitti. Amerika’da hemen her seçim, iki nedenle, kısmi bir nitelik taşır. İlkin, her seçimde Amerikan Senatosu’nun sadece üçte biri yenilenir. İkinci olarak, federal bir sistem olması nedeniyle, eyalet valileri başta olmak üzere bir kısım görevlilerden bazıları bir seçimde, bazıları sonraki seçimde seçmenin huzuruna çıkarlar. Başkanın belirlendiği seçimler şüphesiz diğer dönemlere nazaran daha fazla ilgi uyandırır ama ara seçimler de, iki yıl sonra yapılacak başkan seçimlerinde hem aday olacakların hem de partilerin kazanma şanslarının tahminine yardımcı olduğundan, her zaman merakla beklenen olaylardır.
Geçen hafta yapılan Amerikan seçimleri bütün dünyada ilgiyle izlendi. Başkan Obama’nın partisinin gerek Senato gerek Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde edemeyeceği öngörülüyordu. Öyle de oldu. Bu koşullar altında, Başkan’ın Amerikan Kongresi’nden kendi siyasetini yansıtacak yasalar çıkarması çok zorlaşacaktır. Yine de Amerikan devletinin mefluç duruma düşmesi beklenmemelidir. Nitekim, sonuçlar belli olunca, Başkan Obama “mesajı aldım” diyerek, izlediği politikalarda değişiklik yapabileceğinin sinyalini vermiştir. Benzer bir şekilde, Cumhuriyetçi partinin grup başkanları da, Amerika’yı yönetimsiz bırakmayacaklarını, uzlaşacaklarını ifade etmişlerdir. Bir husus daha unutulmamalıdır. Amerikan siyasi partilerinin yasamadaki temsilcileri genelde partilerinin çizgisine bağlı kalsalar da parti disiplinine tabi değillerdir. Zaten birbirinden oldukça uzak düşen fikirler ve siyasi tercihler aynı parti içinde barınır. Bu durumda başkan Kongre’den geçirmek istediği her yasa için farklı bir çoğunluk oluşturmağa yönelir. Bu çoğunlukta başkanın kendi partisinden muhalifler yer almazken, muhalefetten temsilciler, senatörler yer alabilirler.
Amerikan seçimlerinin sonuçları, Türk Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyecek? Hemen belirtelim ki, Amerika’da dış politika yapımı ve uygulanması yürütmenin görevi olarak değerlendirildiğinden, seçimlerin etkisi çoğunlukla dolaylı olacaktır. Örneğin, seçimler Amerikan vatandaşlarının başkanlarından daha aktif bir dünya liderliği beklediğini gösteriyor. Bu Amerika’nın Orta Doğu’ya daha yoğun müdahalesine yol açabilir. Bize yansıması “işbirliği” taleplerinin yoğunlaşması biçiminde olacaktır. Ancak, bazı konularda Kongre’nin dış politikaya doğrudan karışması söz konusu olabiliyor. Biliyorsunuz, bazı silahların dışarıya satılmasına, başka ülkede üretimine izin verilmesine, iktisadi ambargolar ihdasına ve benzeri işlere Kongre’nin onayı gerekebiliyor. Bir de Kongre kararlar alıyor. Bunlar kanun değil, dolayısıyla başkanın onaylaması gerekmiyor. Örneğin, Ermeni olaylarının 100. Yılında Kongre’den ülkemizin istemediği bir karar çıkması mümkündür. Herhalde hükümetimiz Amerikan seçimlerinin temel etkilerini değerlendirmeye ve alınacak tedbirler üzerinde çalışmaya başlamıştır. Günler çabuk geçmektedir.
CAPTION: Herhalde hükümetimiz Amerikan seçimlerinin temel etkilerini değerlendirmeye ve alınacak tedbirler üzerinde çalışmaya başlamıştır