SEÇİM SONUÇLARINA SEVİNELİM
A.İLTER TURAN
Geçen hafta sonu seçimleri tamamlamış olmanın mutluluğunu yaşadık. Seçimlere girerken endişeliydik. Seçimlerde yaygın usulsüzlükler olacağına ilişkin rivayetler yoğundu. Bazı yerlerde etnik veya dini temelli, diğer yerlerde sadece partizan rekabetin yol açacağı olaylardan korkuyorduk. Ne mutlu ki, korkulanlardan hiçbiri olmadı. Muhtemelen, her seçimde olduğu gibi, mevzii kalan bazı tartışmalı işler olmuştur ama sonuçlara gölge düşürecek yaygın bir usulsüzlük olmadığı bellidir. Bu başarıda, ilk defa Gezi Olayları sırasında tanışma fırsatı bulduğumuz vatandaşlık sorumluluğunu üstlenmeye hazır her kuşaktan “gençlerin” büyük katkısı oldu. Oy verme işlemlerini denetlediler. Siyasi partilerimiz de oya sahip çıkma işini sıkı tuttular. Elektronik olanaklar her partinin sonuçları kendisinin hesaplamasını kolaylaştırdı. Keza, yerel istisnalar dışında seçime barış ve sükunet hakim oldu.
Seçimlerin bir partiye tek başına iktidar olma şansı vermemesi, kimi siyaset adamları ve gözlemci tarafından istikrarsızlığa yol açacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Koalisyon veya azınlık hükümetinin kurulmasının tek partinin hükümet kurmasına nazaran daha büyük uğraş gerektireceği doğrudur. Geçmişte yaşanan bazı kötü koalisyon tecrübeleri de olumsuz çağrışımlara yol açmaktadır. Partilerin seçmen temellerinin hareketliliği, partilerimizin genelde geçmişi kısa ve “oturmamış” partiler olmaları, koalisyon kültürünün gelişmesine imkan vermemiştir. Dolayısıyla, koalisyonların kurulması ve işlemesi sırasında sorunlar yaşanabilecektir. Demokratik siyasette olgunlaşma, karşılaşılan zorluklar aşıldıkça gerçekleşmektedir.
Koalisyonlara ilişkin tereddütler, eğer seçim iktidarı tek partiye verseydi istikrar gelecekti gibi tartışmaya çok açık bir varsayım üzerine bina ediliyor. Acaba seçimler AKP’ne hükümet kuracak bir çoğunluk verseydi, peşinen istikrar gelecek sonucuna varabilir miydik? Soruyu cevaplarken şu hususları hatırlayalım. İlkin, AKP’nin çoğunluğu elde etmesi, DP’nin barajı aşmaması sonucunda mümkün olacaktı. HDP’nin mücadelesini siyasete aracılığıyla yapma ve siyasetten dışlanan muhtelif grupları bünyesine katarak bir Türkiye partisi olma girişimi başarısızlıkla sonuçlansaydı, sanıyorum silahlı mücadele yandaşlarının durumu güçlenirdi. İkinci olarak, seçmenlerin büyük bölümü seçimlerde devlet kurumlarının iktidar lehine partizanlık yaptığını düşünüyor, devlet gücünün seçim sonuçlarını değiştirmek için kullanılacağından endişe ediyordu. Seçimi AKP üstün bir çoğunlukla kazansaydı, seçimlere hile karıştırıldığı kanaati yaygın olarak benimsenecek, iktidarın meşruluğuna gölge düşecekti. Bütün bunların bizi “istikrarlı” bir ortama götüreceğinden emin olamıyorum.
Evet, koalisyon zorunluluğu bazı sıkıntılar getirebilir, getirecektir. Ancak, AKP’nin tek başına hükümet kuracak çoğunluğu kazanması istikrar garantisi olmaktan uzaktı. Seçim sonuçları karşısında endişelenmeye mahal yoktur.
CAPTION: Koalisyonlara ilişkin tereddütler, eğer seçim iktidarı tek partiye verseydi istikrar gelecekti gibi tartışmaya çok açık bir varsayım üzerine bina ediliyor.