A.İLTER TURAN
İngiltere’de parlamento seçimleri Perşembe günü yapıldı. Seçim sonucunda iktidarın değişebileceği söyleniyor, anketler kimin kazanacağını tahminde zorlanıyorlardı. Belki İşçi Partisi önde gelecek, koalisyon kuracaktı. Geçen yıl İskoçya’nın bağımsızlığı için yapılan halkoylamasını kaybeden İskoç Ulusal Partisi’nin durumu da ilgi uyandırıyordu. Konunun kapandığına hükmedilmişken, ayrılmayı savunan partinin desteği yükselişe geçmişti. Üçüncü olarak, İngiltere’nin AB üyeliğine ve göç almasına karşı çıkan Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin (UKIP) oyunu arttırması bekleniyordu. Nihayet, geçen dönem Muhafazakarların koalisyon ortağı Liberal Demokratların nasıl bir varlık gösterecekleri merak ediliyor, başarısız olurlarsa, ya Muhafazakarların UKIP ile ya da İşçi Partisi’nin İskoçlarla ortak olmaları ihtimali beliriyordu.
Artık seçimler geride kalmış bulunuyor. Kamuoyu yoklamaları yanıldı; Muhafazakar Parti ile başa baş yarışması beklenen İşçi Partisi yenilgiye uğradı. Özellikle İskoçya’da eskiden İşçi Partisi’ne giden oylar, İskoç Ulusal Partisi’ne kaymıştı. Oyu %12’ye ulaşmışsa da, dar bölge sisteminin sonucunda UKIP ancak bir bölgede kazanabilmiş, parti başkanı parlamentoya seçilememişti. Liberal Demokratlar ise ağır kayıplara uğramış, 57’den 8 temsilciye inmişlerdi. Seçimin galibi, çoğunluğu tek başına kazanan Muhafazakarlardı. Şimdi tartışmalar seçimin İngiliz iç ve dış politikasında ne gibi etkileri olacağına kaymış bulunuyor.
İngiltere seçimlerden sonra koalisyonla yönetilecek diyenler şimdilik yanılsalar da oyların ikiden fazla partiye dağılma eğilimi sonraki seçimlerde güçlenerek devam edebilir. Bu temayül İngiltere’ye özgü değil, çoğu Avrupa ülkesinde geçen yüzyılın Sosyalist/Sosyal Demokrat-Muhafazakar/Hıristiyan Demokrat ayrışması yerini çok partili yapılanmalara bırakıyor. Yeşiller gibi dava partileri, etnik kökene ve/veya bölge esasına göre şekillenen siyasi gruplaşmalar, yabancı düşmanlığı güden aşırı sağ partiler, bu parçalanmanın yeni aktörleri. Siyasi tercihlerin yeniden saflaşması diye nitelendirebileceğimiz bu süreçte orta sağ partiler, sağlarındakilere oy kaybetmemek için, sağa kayıyorlar. Nitekim yeni kurulacak Muhafazakar hükümet muhtemelen İngiltere’nin AB ile ilişkisini belirleyecek halkoylamasını gerçekleştirecek, göçmenlere karşı daha sınırlayıcı yaklaşımlar benimseyecektir.
İngiltere seçimleri Türkiye’yi nasıl etkiler? Sonuçların Türk-İngiliz ilişkilerini doğrudan etkilemesi için bir neden bulunmuyor. Buna karşılık, İngiltere’nin AB ile ilişkilerini etkileyen gelişmelerin Türkiye-AB ilişkileri üzerinde etkileri olabilir. İngiltere’nin AB’nden ayrılması, zaten sıkıntılar yaşayan kuruluşun geleceğine olumsuz yansır. Buna karşılık, İngiltere’nin Avrupa bütünleşmesinin sadece bazı mekanizmalarının içinde yer almasına imkan veren bir formül bulunursa, Türkiye’nin AB’ne yaklaşmasının yolu açılabilir.
CAPTION: Çoğu Avrupa ülkesinde geçen yüzyılın Sosyalist/Sosyal Demokrat-Muhafazakar/Hıristiyan Demokrat ayrışması yerini çok partili yapılanmalara bırakıyor.