BU İŞLER NASIL İŞLER, AKLIMIZIN ERMEDİĞİ İŞLER!
BU İŞLER NASIL İŞLER, AKLIMIZIN ERMEDİĞİ İŞLER!
İlterTURAN
siyaset penceresi
Cuma sabahı güne başlamadan gazetelere bir göz attım. Hepsinde Türk ordusunun Kuzey Irak’taki harekatının devam ettiği, hedefler gerçekleştirilince sona erdirileceği yazılıydı. Basınla sohbetten dayanılmaz keyif alan Genel Kurmay Başkanımız, harekatın süresi belli olmaz, bir gün de, bir yıl da sürebilir beyanında bulunmuştu. Aynı sayfalarda konuyla ilgili başka haberler de dikkati çekiyordu. Türkiye’ye gelmekte olan Amerikan Savunma Bakanı Gates, harekatın bir, iki haftadan uzun sürmesini istemediklerini söylemişti. Washington’da konuşan Başkan Bush da harekatın bir an önce sona ermesini istiyordu.
Gazetelere bakmayı bitirmiştim, telefon çaldı. Bir televizyon kanalından arıyorlardı. Kuzey Irak’tan gelen açıklamalara göre Türk askeri çekilmeğe başlamıştı. Acaba bu doğru olabilir miydi, değerlendirme yapmam isteniyordu. Gazetelerde, ordumuzun Cuma sabahı çekilmeye başlayacağına dair en ufak bir ima yoktu. Ne diyeyim? Hükümet ve Genel Kurmayın açıklamalarından bu sonuca varılamayacağını, bu tür haber üretenlerin neyi amaçladıklarını kestiremeyeceğimi ifade ettim. Kısa süre sonra, çekilmeye başladığımız doğrulandı. Şaşırmadım dersem yalan olur.
Doğal olarak, Türkiye’nin neden aniden çekildiği tartışılıyor. Ordumuzun Kuzey Irak’ta uzunca süre kalmasını dileyen ufak bir kamuoyu kesimi bulunmakla birlikte, müdahalenin kısa süreli olduğu ve PKK üslerini hedef aldığı biliniyordu. Burada bir sorun yok. Ancak, harekatın henüz bitmediği izlenimi yaratıldıktan hemen sonra çekilmenin ilan edilmesi, olayları gazetelerden izleyenler için, tam bir sürprizdir. Gerçi, Genel Kurmay çekilmenin önceden tasarlandığını, hedeflenenlerin gerçekleştirildiğini, bu kararın alınmasında herhangi bir dış müdahalenin söz konusu olmadığını ilan etmiştir ama, bu açıklamalar doğru olsa bile, kamuoyunun ikna edilmesi pek kolay olmayacaktır. Genel izlenim, zamanlamanın Amerikan yönetiminin talepleri ile bağlantılı olduğudur.
Bu durumdan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Amerika’nın son dönemlerde Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilgili şikayetlerine anlayışla yaklaşması, istihbarat desteği vermesi, müttefikimizin Kuzey Irak’ı memnun etmek için Türkiye ile ilişkileri koparmayı göze alamayacağı, tercihini nihayet Türkiye lehine kullandığı düşüncesine yol açmıştı. Şimdi görülüyor ki, iş bu kadar basit değil. Amerika ilişkilerimiz her zaman huzursuzluklara aday bir bulanıklık içinde sürmeye devam edecek.
Durumun iç politikayla ilgili bir sonucu da var. Peşpeşe gelen hükümetlerin Kürt kökenli nüfusumuzun özlemlerine özgürlükleri genişleterek cevap vermeleri gerektiği düşüncesinin, terörün başvurulacak bir yol olmadığını gösteren bir başarının ardından, icraate yansıtılması daha kolay olabilirdi. Harekatın aniden durması, bunda Amerika’nın katkısının olduğu izleniminin hasıl olması, içte değişiklik yapılmasına uygun ortamın oluşmasına darbe vurmuştur. PKK uzantıları da kendilerini daha güçlü hissedebilirler. Kendi kararımız olsa bile, harekatın durdurulma biçimi, sağlanacak siyasi yararı azaltmıştır.