NATO’NUN İŞLEVE DÖNÜK ARAYIŞLARI DEVAM EDİYOR

 

Prof.Dr.A.İlter TURAN

                                            SİYASET PENCERESİ

Yaz mevsimine girilmiş olsa da, Astana’da kavurucu sıcaklar yok. Geçtiğimiz Çarşamba  gökyüzünü bulutlar kapladı. Bizlerin daha çok sonbaharla çağrıştırdığımız sert ve serin bir rüzgar bütün gün devam etti. Sıcak günlerin sayısı az, soğuklarının çok. Hayat kapalı mekanlara göre düzenlenmiş. Bizim açık hava pazarlarının yerine pazarlar kapalı mekanlarda kuruluyor. Isı kaybından kaçınmak için olacak, mağazaların vitrinleri yok denecek kadar ufak. Nerede ne satıldığını anlamak için içeriye girmeniz  gerekiyor.

 

                Astana yepyeni bir şehir. Her tarafta gökdelenler . Geniş caddeler, geniş yeşil alanlar var. Kısa süre önce küçücük Akmola kentinin bağımsız Kazakistan’ın yeni başkenti olmasına karar veren Cumhurbaşkanı Nazarbayev kentin gelişmesiyle bizzat ilgilenmiş. Almatı’nın kosmopolit havasına alışkın bürokratların ve siyasi yoldaşlarının direnmesine rağmen kararını uygulamış, Astana’yı yaratmış. İsim yabancı gelmesin, İstanbul’un adlarından biri malumunuz “Asitane”dir. Kenti gezerken, aklım Ankara’nın kuruluş yıllarına gitti. O da yoktan varedilmiş. Ancak bir fark var. Bizler Ankara’yı inşa ederken, ülkemizin imkanları yok denecek kısıtlıydı, gelişme yavaş gerçekleşti.  Astana’nın kısa sürede yükselmesini mümkün kılan Kazakistan’ın petrol gelirleri. Gelirler devlet elinde toplandığından, büyük yatırımları beklemeksizin finanse etmek zor olmamış. İnşaatların büyük bölümünün Türk müteahhitler tarafından gerçekleştirilmiş olması gururumu okşadı.

 

                NATO deyince ilk akla gelen yer  Astana olmaz ama, Soğuk Savaş’ın bitip Sovyetlerin dağılmasından sonra, Avrasya güvenliğinin korunmasında bölgenin tüm devletleriyle işbirliği yapılması öngörüldü. İşbirliğini yürütmek için oluşturulan yapılardan biri de Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi. Konsey ortak güvenlik konularının görüşülmesi, tartışılması için muhtelif forumlar yaratmağa, fikir alışverişini teşvik etmeğe, böylece karşılıklı güven oluşturmaya çalışıyor. Astana’da toplanan Avrasya Güvenlik Forumu da bu amaca dönük bir toplantı. Kazakistan hükümetinin daveti üzerine toplanmış. Katılımcıların çoğu NATO teşkilatının ve üye devletlerin resmi görevlileri ancak  aralarında NATO üyesi olmayan ama ortaklık konseyi içinde yer alan Makedonya ve Bosna gibi ülkelerin temsilcileri de var. Son bir katılımcı grubunu da sivil toplum mensubu diyebileceğiğmiz kişiler oluşturuyor. Şirket temsilcileri, akademisyenler ve düşünce kuruluşlardan gelenler bu gruptalar.

 

                Kuruluşu Soğuk Savaş’ın ürünü olan NATO, bu mücadelenin sona ermesinden sonra yeni işlevler arayışına girdi. Etnik savaşlara barışı tesis etmek için müdahale etti, terörle mücadele için askeri harekatlara girişti, son zamanlarda ayrıca ticaret gemilerine saldıran korsanları durdurma sorumluluğunu üstlendi. Astana’da Afganistan, Kafkaslar’da güvenlik sorunları ve enerji güvenliği konularında oturumlar yapıldı. Bu toplantılardan siyasi sonuçlar beklenmiyor. Sorunlara taraf olanların ne düşündükleri, neler istedikleri, hatta nelere  kızdıklarını öğrenmek mümkün oluyor. Gelecekte  izlenecek yollar için bir eksersiz.

 

NATO’nun hangi sorumlulukları üstleneceği konusundaki arayışlar ve tartışmalar devam ediyor. Bu süreç kısa sürede sonuçlanmayacak. Astana’dan cevaplar kadar sorularla ayrıldım.


 

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap