A.İLTER TURAN
Bir süredir koalisyonlarla yönetilmediğimizden, koalisyon kurma bilgilerimiz hafızalarımızdan silindi. Kaldı ki, geçmiş koalisyonları genelde hayırla anmadığımızdan, o bilgiler faydalı da olmayabilir. Ancak, şu anda partilerimiz bir koalisyon hükümeti kurmak mecburiyetindedirler. Bunda başarısız olurlarsa -bir ihtimal Cumhurbaşkanımız hariç- kimse arzulamadığı halde, seçimlerin yenilenmesi söz konusu olabilir. Gerek partilerimiz gerek seçmenlerimiz yeni hükümetin bir an önce kurulmasını istiyorlar. Dolayısıyla, partilerimizin samimi bir gayret göstermesi gerekiyor.
Koalisyonun kurulmasını, huzurlu çalışmasını, uzun ömürlü olmasını teşvik etmek için acaba neler yapılmalı, nelere dikkat edilmelidir? Hemen belirtelim, aynı seçmen kitlesinin oyunu almak için yarışan partiler ortaklık kurmamalıdır. Böyle partilerin oluşturduğu bir hükümette her parti bir sonraki seçimde kendisinin oylarını arttırmaya çalışacağı için, ortağını başarısız, kendisini de başarılı göstermek isteyecektir. Sonuçta hükümet kendi içinde sürekli didişen, ortaklarının yandaşlarına menfaat dağıtmaktan başka bir şey düşünmediği bir görünüm sergileyecektir. Birbirine fikri yakınlık beyan eden partilerden oluşan bir hükümet ilk bakışta makul gözükse de istikrarsızlığa gebedir.
İkinci husus, vicdani kanaate dayalı tercihlerin yapılmasını gerektiren konuların ortaklık koşulları içinde yer almasının uygun olmadığıdır. AKP geçen dönem bakanlar düzeyinde yapıldığı ileri sürülen yolsuzlukların üstüne gitmemiştir. Diğer partiler, yeni parlamentonun yolsuzluklara eğilmesini, eski dosyaların açılmasını istemektedirler. Ancak, konuyu koalisyonun ön koşulu yapmaya ihtiyaç yoktur. Daha doğru olan, Meclis’e yolsuzluk dosyalarının tekrar açılması için verilecek önergeler karşısında, her milletvekilinin kendi vicdani kanaatine göre oy kullanacağının ortaklarca bilinmesinin sağlanmasıdır. AKP’nin muhtemel ortağının yolsuzlukların kovuşturulması konusunda grup kararı alamayacağını, parti disiplini kurallarını uygulayamayacağını ifade etmesi yeterlidir.
Bakanlıkların nasıl dağılacağı da her zaman tartışma konusu olur. Nitekim şimdiden AKP içinde bazı bakanlıkların koalisyon ortaklarına verilemeyeceği tartışmaları yapılmaktadır. Bu bakanlıklar muhtemel ortakların da en çok kendilerine verilmesini şart koştukları bakanlıklardır. Ortakları tatmin için bazı bakanlıkların bölünebileceği konuşulmaktadır. Ancak İçişleri, Adalet ve Milli Eğitim’in bölünmesi mümkün değildir. Böyle bakanlıklarda bakan yardımcısının diğer partiden olması ve işlerin ortaklar arası mutabakat sağlanarak yürütülmesi bir çözüm olabilir.
Görüyorsunuz, düşünmeye başlayınca, başarılı bir koalisyon hükümetinin kurulması için hangi yolların izlenebileceği konusunda formüller bulmak zor değil, yeter ki niyet olsun.
CAPTION: AKP’nin muhtemel ortağının yolsuzlukların kovuşturulması konusunda grup kararı alamayacağını, parti disiplini kurallarını uygulayamayacağını ifade etmesi yeterlidir.