SEÇMENE KİLOMETRE İLE RÜŞVET

SEÇMENE KİLOMETRE İLE RÜŞVET

     

Prof.Dr.A.İlterTURAN                                      

                                                                    siyaset penceresi

 

   Son günlerde hükümetimiz seçmeni maddi olarak mükafatlandırmanın zorlaşmasından olsa gerek, koşul gevşetme yöntemlerine başvurmaya başladı. Önümüzdeki yerel seçimlerde seçmenin desteğini kazanmak için şimdiye kadar devlet kesesinden cömertlik yapılıyordu. Yaklaşmakta olan iktisadi sıkıntılara karşı tedbir olmak üzere kamu harcamalarının kısılmasının zorunlu görülmesi, belki de şimdiye kadar hükümetin az kullandığı yöntemlerin artık devreye sokulmasına ihtiyaç olduğu düşüncesine yol açtıu. Bitirdiğimiz hafta Türkiye’de yer yerinden oynarken, parlamentomuz üniversiteden uzaklaştırılan öğrencilerin affı ile uğraşıyordu. Haberlere bakılacak olursa, gündemdeki ikinci konu karayollarında sürat tahditlerinin yukarıya çekilmesi. Dört şeritli yollarda 90 kilometre olan sürat tahdidi 120 kilometreye çıkarılacakmış; otoyollarda ise 120 kilometreden 135 kilometreye. Artık her istediğimiz yere eskisinden daha çabuk gidebiliriz. Tabii bu işi yaparken daha fazla yakıt harcamak gerekecek. Evet az daha unutuyordum, kaza yaparak yaralanmanız, planladığınızdan daha önce cennet-i alaya gitmeniz de mümkün.

 

            Koşul gevşetme kolay, düşük maliyetli gözükmekle birlikte, toplumsal hayatın düzenini aşındıran, kurumları sarsan sonuçlar doğurabilir. Örneğin öğrenci affı uzun seneler öğrencilerin başarı dürtülerini zayıflatmıştı. Okulla ilişiği kesilen öğrenci, nasıl olsa yakında yeni af çıkar, kısa bir süre sabretmek gerek diye düşünürdü. 1980 sonrasında hükümetler, YÖK’ün ısrarıyla, sıkça öğrenci affı çıkarmaktan vazgeçtiler. Okul yönetimleri, kayıtları karıştıran, öğretim planlamasını altüst eden ve kaliteyi olumsuz etkileyen bu uygulamadan kurtulduklarını düşünürken, af tekrardan gündeme sokuluverdi. Neden dersiniz? Acaba üniversitelerden ısrarlı bir talep mi gelmiş? Pek öyle gözükmüyor. Rektörlere kimse sormamış. Anlaşıldığı kadarıyla, hükümet başörtüsü sorunu nedeniyle ilişiği kesilenlere destek vermek istiyor. Bunu yaparsa ağır eleştirilere maruz kalacağını biliyor. Affın başlangıç tarihine öne çekerek, bu konuda şimdiye kadar tatmin edemediği seçmenine iltifat etmek istiyor. Tabii, bu arada başını örtsün örtmesin konuyla ilgili seçmenler memnun edilecek. Ancak, bunun sonucunda üniversıtelere ne olacak, hükümetimizin birincil sorunu o değil.

 

            Sürat tahdidinin yumuşatılması daha da merak uyandıran bir konu. Şu veya bu nedenle okullarıyla ilişikleri kesilenler her zaman af talep ederler. Araba kullananlar acaba ah şu hız sınırı bir yükseltilse diye yanıp tutuşuyoırlar mı? Belki öyledir de ben farketmemişimdir diyeceğim ama bunun doğru olmadığını biliyorum. Milletimiz zaten söz konusu yollarda hız sınırının on- onbeş kilometre üstünde gidiyor. Süratin düşürülmesinin kazalarda bir hayli azalma yaptığı biliniyor. Herhalde başbakan biz duble yol yaptık, artık daha hızlı araba kullanarak gittiğiniz yere daha çabuk varacaksınız diye konuşmalar yapmak isityor. Bu arada kazalar artacak. Sonradan sınırı tekrar düşürmek isteseniz, insanlar kızacak. Seçmen kilometre ile rüşvet vererek, okula yeniden kaydolma fırsatı yaratarak hayatı kolaylaştırmak kamu yönetimini aşındırır, bozar. Sonradan üzülsek de, bu tür rüşvetin tahribatını gidermek kolay değildir.

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap