SEÇİM BİTTİ, YAPILACAK ÇOK İŞ VAR


Prof.Dr.A.İlter TURAN

                                            SİYASET PENCERESİ

Seçimler her ülkede siyasetin gündemindeki konuların önceliğini değiştirir. İktidarlar, kısa vadede oy getirecek işlere eğilirler, seçmen katında memnuniyet uyandırmayacak işler yapılmaz, önlemler alınmaz, bunlar seçim sonrasına ertelenir. Seçimler toplumsal gerilimleri yükseltir. Kampanya esnasında iktidar ve muhalefet partilerinin aralarındaki farklar ön plana çıkarılır. Her parti seçmen katında kendi lehine işleyecek bir farkındalık yaratmaya çalışır. Rakiplerinin eksikliklerini, başarısızlıklarını, beceriksizliklerini açığa çıkarmak, herkese duyurmak esastır. Bir ülkede seçimle göreve gelerek kazanılacak şeyler ne kadar fazla ise, yada seçimi kaybetmekten kaynaklanan kayıplar ne kadar yoğun ise, mücadelenin o kadar çetin geçmesi ve olağan siyaset gündemini o kadar saptırması muhtemeldir. Ülkemizde yerel seçimlerle ilgili bir ek husus var. Yerel yönetimler merkezi yönetimin vesayetinde olduklarından, özellikle gelirleri itibarile hükümete bağımlı olduklarından, bizdeki yerel seçimler daima ikinci bir ulusal seçim havasındadır.

 

Son üç aydır seçimle yatıyor, seçimle kalkıyoruz. Seçimlerde sergileyeceği bir zaafın kendisini fazlasıyla yıpratacağından ve etkisizleştireceğinden çekindiği izlenimi veren hükümetimiz, ilgilenmesi gereken konulardan uzak durdu. Yapması gerekenlerden ancak seçmen katında destek yaratacak işleri gerçekleştirdi. Bu konudaki en canlı örnek dünyanın içine yuvarlandığı ve Türkiye’yi de çok yönlü etkileyen iktisadi krize karşı aldığı tavırdır. Önce krizin Türkiye’yi etkilemeyeceği iddia edildi, sonra piyasayı hareketlendirecek vergi indirimi türünden tedbirlere başvuruldu. İktisadi istikrarı ve güveni sağlamakta vazgeçilmez olduğu birçok kaynak tarafından ısrarla dile getirilen ve bazı mali disiplin adımlarını gerektireceği kesin olan IMF ile yeni bir standby anlaşması işlemi henüz gerçekleştirilmedi. Sonra, son zamanlarda Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi,  fiyatı dolara endeksli hizmet ve ürünlere zammı akla getiriyorsa da, bu da yapılmış değil.

 

                Uzun süredir Avrupa Bİrliği ile ilişkiler üzerinde de durulmuyor. Gerçi başbakan çok önceleri yapması gereken bir işi nihayet yaptı. Başmüzakereci görevini Dış İşleri Bakanının üzerinden alarak AB İşlerinden Sorumlu Develt Bakanı olarak görevlendirilen Egemen Bağış’a verdi. Sayın Bağış’ın hemen kolları sıvadığı ve bu alanda bir hareket yaratmak için büyük gayrete girdiği dikkati çekiyor. Ancak hükümetin genel ilgisi ve desteği olmadan bir bakanın gayretlerinin yeterli olmayacağı aşikardır. Kaldı ki, AB ile ilişkilerin yeniden ivme kazanması için bir yandan bir dizi yasanın parlamentodan geçmesi ve uygulamaya sokulması, diğer yandan yasaya dayalı uygulamaların gündelik hayatı öngörülen yönde etkileyecek şekilde uygulanmasının sağlanması gerekiyor. Buna yasa yapılmasını gerektirmeyen önlemleri ve dış politika alanında girişilmesi istenen hamleleri de eklemek gerektiğini unutmamalıyız.

 

                Seçimler bugün itibarile geride kaldı. Hükümetimizin önünde genel seçimlere kadar iki yıldan fazla süre var. Buna karşılık, ifade biraz bayat ama, “daha yapılacak çok iş var.” Bir an önce başlamak gerekiyor.

 

Sitemizde yayınlanan makale, yazı, döküman, dosyalar ve resimler izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Copyright © 2014 Ruyiad Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemap