A.İlter TURAN
SİYASET PENCERESİ
Siz bu satırları okurken, Cumhurbaşkanı seçimleri sonuçlanmış olacak. Ancak, yazılarımız seçimler sonuçlanmadan baskıya girdiğinden, sonuçlara ilişkin değerlendirme yapmak mümkün değil. Tahmine dayanarak yazmak ise sakıncalı olabilir. Sandık her zaman olmasa da, sürprizler doğurabiliyor. Örneğin, Sayın Nurettin Sözen’in İstanbul Belediye Başkanı olduğu 1989 yerel seçimlerinde, beklenen sonuç, partisiyle ihtilafa düşmüş olsa da, Sayın Bedrettin Dalan’ın seçimleri kazanacağı istikametinde idi. Ama herkesin kesin gözüyle baktığı sonuç gerçekleşmedi. Yine de, sakıncalarına rağmen, seçimin muhtemel sonuçlarından birine ilişkin bir sorunu dile getirmek gerekiyor.
Seçimin ilk veya ikinci turunda Sayın Erdoğan seçilirse, karşımıza ciddi bir sorun çıkacağı kesin. Başbakanımız parlamenter düzenimizi başkanlık sistemine dönüştürmek istiyor. Demokrasi ile yönetilen bir ülkede, parlamenter sistemin tatmin edici bulmayanlar, bir başkanlık sisteminin ihdasını arzulayabilirler. Bu amaca dönük kampanya düzenleyebilir, mevcut anayasa yapısının öngördüğü kurallar çerçevesinde gerekli değişiklikleri yapmayı deneyebilirler. Başarırlarsa, söylenecek söz yoktur. Başaramazlarsa, demokrasi kuralları, mevcuda uymalarını emrediyor. İsterlerse, gelecekte şanslarını tekrar deneyebilirler ya da düşüncelerinde ısrardan vazgeçebilirler.
Başbakanımız cumhurbaşkanı seçimini kazanabilir. Lakin seçim, yetkileri yürürlükteki anayasaya göre tanımlanmış bir Cumhurbaşkanını belirlemek için yapılmıştır. Başkanlık sistemine geçişin oylandığı bir referandum değildir. Dolayısıyla seçimi kazanacak kişinin, “Ben başkanlık sistemini tercih ettiğimi savunarak seçime girdim, dolayısıyla anayasa ne derse desin, ben başkanlık sistemindeki başkan gibi hareket ederim,” deme hakkı bulunmamaktadır. Ya da, aynı anlama gelen, anayasayı kendi siyasi tercih ve ihtiyaçlarına göre yorumlama yoluna da başvuramaz. Buna karşılık, diyebilir ki, “Seçimlerin, halkımızın çoğunluğu başkanlık sistemini savunan bir adayı desteklediğini göstermiştir. Parlamentonun bu yönde bir anayasa değişikliği hazırlayarak halkoylamasına sunması gerekir.” Tabii, bu öneriyi gerçekleştirmek için yeterli sayıda milletvekilinin desteğini sağlamak gerekiyor. Şu anda bunu sağlamak mümkün gözükmüyor ama değişikliği benimseyen parti veya partiler, seçim kampanyalarını başkanlık sistemine geçmek üzerine kurabilirler. Milletvekili seçiminde yeterli çoğunluk sağlarlarsa, istedikleri değişikliği yapma hakkını elde ederler.
Yapılmaması gereken tek şey, anayasada öngörülen usullere uymadan anayasayı değiştirmeye çalışmak, böylece hukuk devletinin zaten zayıflatılan temellerini ortadan kaldırmaya yönelmektir. Demokrasiden daha da uzaklaşırız. Umarım ki, bunu hiçbirimiz istemiyoruz!
CAPTION: Seçim, yetkileri yürürlükteki anayasaya göre tanımlanmış bir Cumhurbaşkanını belirlemek için yapılmıştır. Başkanlık sistemine geçişin oylandığı bir referandum değildir.