SEÇİM BİTTİ, ÇÖZÜM SÜRECİNE EĞİLMEMİZ GEREKECEK
A.İLTER TURAN
Siz gazetenizi aldığınız zaman seçim sonuçlanmış olacak, fakat gazetemizin baskıya daha erken hazırlanması gerektiğinden, bizlerin yazılarımızı sonuçları bilmeden yazmamız gerekiyor. Bununla birlikte, sonuçları peşinen bilmesek de, seçim ertesi için söylenecek sözler var. Geride bıraktığımız seçim kampanyası kadar ülkede kutuplaşmayı teşvik eden bir başka kampanyayı ben hatırlamıyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, kutuplaşmayı muhalefetimizden ziyade iktidarımız ve görevinde tarafsız kalması gereken büyüğümüz tahrik etti. Gerek kullanılan sözlerin içeriği gerek kullanılan üslup şık değildi. İktidar daha önceki dönemlerde de seçmeni “biz ve onlar” diye iki cepheye ayırarak, kendisini mağdurların cephesi olarak tanımlamış ve bu yaklaşımından uzunca bir süre fayda sağlamıştı. Bu defa da aynı taktiği kullanınca arzuladığı ilgiyi uyandıramadı. Bu durum karşısında, kısa süre öncesine kadar “çözüm sürecinde” ortağı ilan ettiği partiyi ülkeye ihanetin odağına koydu. Böylece HDP’nin barajın altında kalmasını sağlayarak parlamentoda üstün bir çoğunluğu güvence altına almak istiyordu. Ancak izlediği yol, uzun ve tüketici bir silahlı mücadeleden sonra sorunu barışçıl bir yaklaşımla çözmenin daha uygun olacağı yönüne dönmüş olan kamuoyunu ciddi biçimde zedeledi. İktidarın çözüm konusundaki samimiyetine güven kalmadı. Bu durumun düzeltilmesi mümkün olacak mıdır, çözüm için nasıl bir yol izlenecektir, şimdiden kestirmek mümkün değil ama iktidarıyla ve muhalefetiyle parlamentoda temsilci bulunduran tüm partilerin konuyla ilgilenmeleri gerekecektir.
Seçim kampanyası sırasında HDP’ne dönük saldırılar oldu. Kamuoyundaki genel izlenim, hükümetin konuya yeterli ilgi göstermediği merkezindedir. Buna karşılık, parti başkanı Selahattin Demirtaş karşılaşılan olayların provokasyon amaçlı olduğuna inandığından, örgütünü ve partisine sempati duyan kalabalıkları teskin etmiş, onları barışçıl sınırlar içinde kalmaya ikna etmiştir. Bu çerçevede özellikle Diyarbakır mitinginde sergilediği olgunluk ve akl-ı selim, takdirin üzerindedir. Şayet iktidar partisinden mülhem, olayları halkı heyecanlandırmak, böylece oylarında artış sağlamak için kullanmayı düşünseydi, telafisi olanaksız bir toplumsal felaketle karşı karşıya kalabilirdik. HDP’in sergilediği olgunluk, siyasetimizde karşılık bulmalıdır. Bu partinin demokrasimizin ayrılmaz bir parçası olduğu, çözüm sürecine önem verildiği, partiye ve yandaşlarına hissettirilmelidir. Sayın Demirtaş seçim sonuçları ne olursa olsun, çözüm sürecini devam ettirmek istediklerini vurgulayarak, nasıl bir yolda ilerlemek istediğini ifade etmiştir. Hükümet ve diğer partilerimize düşen görev, bu yolun açık tutulması, çözüm arayışının devam ettirilmesidir. Eğer yol kapalıymış izlenimi doğarsa, HDP içinde çözüm sürecini savunanların inandırıcılığının zayıflayacağını tahmin etmek için güçlü öngörü sahibi olmaya ihtiyaç yoktur. Seçim bitti, şimdi çözüm sürecine eğilmeliyiz.
CAPTION: HADEP’in sergilediği olgunluk, siyasetimizde karşılık bulmalıdır. Bu partinin demokrasimizin ayrılmaz bir parçası olduğu, çözüm sürecine önem verildiği, partiye ve yandaşlarına hissettirilmelidir.