A.İLTER TURAN
Dünya güç dengelerinin değiştiği, yakın gelecekte Çin’in gayri safi milli hasılasının Amerika’nın önüne geçeceği ileri sürülüyor. Bilindiği gibi, Pasifik bölgesindeki Çin-Amerikan rekabeti iktisat alanıyla sınırlı değil. Güvenlik alanında da sürtüşmeler var. Çin Pasifik’te şimdiye kadar üzerinde hak iddia etmediği bazı adacıklara sahip çıkmaya başladı. Basında en çok Japonya ile ihtilafı yer alıyor ama Malezya’yla, Vietnam’la Filipinlerle de ihtilafları var.
Geçenlerde Çin’in öncülüğünde, sermayesine Çin’in önemli katkıda bulunduğu Asya Altyapı Yatırım Bankası kuruldu. Bankaya diğer ülkeler de ortak olmaya davet edildi; İngiltere ve Fransa ortak oldular, Amerika ve ondan çekinen Japonya ise uzak durdular. Geçtiğimiz hafta içinde bir akşam Fung Vakfı’nın Koç Üniversitesi’ne Çinli öğrencilerin doktora yapması için yaptığı bağış ile ilgili olarak düzenlenen törende konuşan Dr.Victor Fung, söz konusu bankanın daha kapsamlı bir planın bir adımı olduğunu açıklığa kavuşturdu. Konuyu internette biraz araştırınca, bu düşüncenin aslında devlet politikası olduğu, sadece bir düşünce kuruluşunun üretip kamuoyuna sunduğu bir öneri olmadığı anlaşılıyor.
Çin artan gücünü dünyaya uzanan araçlarla pekiştirmek istiyor. Bu hedeflerinin gerçekleşmesini sağlayacak formül olarak, tarihi bir sembolü seçmiş: İpek Yolu. İpek Yolu denince bizim aklımıza Çin’den başlayıp, çölleri, dağları aşan ve ipek, baharat gibi Doğu ürünlerini Avrupa’ya ulaştıran kervanlar geliyor. Ancak, günümüzde kervanların yerini yeni bir demiryolunun alması öngörülüyor. Şu anda da Çin ile gerek ülkemiz, gerek Kuzey Avrupa arasında demiryolu bağlantısı var altyapı eskimiş; raylar arasındaki mesafe de standart değil. Yine de, tren bir malın Çin’den bize veya Avrupa piyasalarına ulaşma süresini yarıdan fazla kısaltıyor; deniz yolu ile taşıma ise bir aydan uzun sürüyor. Üzerinde hızlı trenlerin seyrettiği yeni demiryolu süreyi daha da kısaltacak, maliyetleri düşürecek. Bu yolun başlangıç noktası olarak Hong Kong, bitişi için İstanbul öngörülünce, heyecanlanmamak mümkün değil. Büyük sermaye gerektiren projenin finansmanı kısmen yeni banka tarafından sağlanacağı düşünülüyor.
Yeni İpek yolu, eskisinde de olduğu gibi, birden fazla rotaya sahip olacak. Eskisinin ne derecede bir parçası olduğundan emin olamıyorum ama denizden Pasifik’e açılan bir İpek Yolu daha tasarlanmış. Gerek kara gerek deniz üzerinden gidecek İpek Yollarının iktisaden başarılı olabilmesi için, malların ulaşım araçlarını iki yönde de doldurması gerekiyor. Böylece Çin’in dünya ekonomisindeki payı artacak, güç konumu da pekişecek. Bu projeler ülkemiz için yeni imkanlar yaratacaktır. Orijinal İpek Yolu’nu sona erdiren gelişmeler arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşu da vardı. Yenisinin doğuşunda ise Türkiye’nin önemli bir yeri olması, tarihin garip tecellilerinden biri olsa gerektir.
CAPTION: İpek Yolu’nun başlangıç noktası olarak Hong Kong, bitişi için İstanbul öngörülünce, heyecanlanmamak mümkün değil.